Prof. Dr. Acar Sevim
Bilim ve teknolojinin büyük atılımlarla dünyanın çehresini değiştirdiği çağımızda, rüya ve vizyon gibi irrasyonel fenomenlerin yeniden ortaya çıkması ve Batı sanatını etkisi altına alması, üzerinde durulması gereken bir olgudur. Bu çalışma, rüya ve vizyonun ne olduğunu, çağlar boyunca nasıl anlaşıldığını ve günümüzde nasıl değerlendirildiğini incelemekte ve bu fenomenlerin edebiyatta nasıl kullanıldığını, tipik eserleri analiz ederek göz önüne sermektedir.
Yayın Tarihi |
2000-11-27 |
ISBN |
9758109618 |
Baskı Sayısı |
1. Baskı |
Dil |
TÜRKÇE |
Sayfa Sayısı |
186 |
Cilt Tipi |
Karton Kapak |
Kağıt Cinsi |
Kitap Kağıdı |
Boyut |
14.5 x 21.5 cm |
Yayınevi |
Birleşik |

Sanayileşme - Edebiyat İlişkileri Açısından Alman Naturalizmi
Prof. Dr. Acar Sevim
Sanayileşme toplumların bütün yönlerini etkilerken bu etkilenmeden kültür hayatının da nasibini almamış olması düşünülemez. Avrupa'da 19'uncu yüzyıldaki ekonomik durum ve sosyal yapı devrin insanını yepyeni problemlerle karşı karşıya getirirken edebiyata da yeni konular ve imkanlar sağlıyordu. Artık edebiyatçıların eski geleneksel tarzda eser yazmaları söz konusu olamazdı ve böylece içine düştükleri yeni gerçeği yepyeni yöntemlerle işlemeleri gerektiğini idrak ettiler. Köyden kalkarak endüstri merkezlerine iş aramaya gelen ve burada oldukça zor çalışma ve yaşama şartlarına uyum sağlamak zorunda kalan, genellikle de bunu başaramayıp büyük bir sefalet içinde karın tokluğuna çalışan insanlar, natüralist olarak nitelendirilen genç kuşak yazarların büyük bir heyecanla sahip çıktığı tiplerdi. O ana kadar edebiyatta hiç yeri olmayan en alt tabakadan insanlar artık yeni romanların ve piyeslerin kahramanı durumundaydı. Bunların içinde yaşadıkları evler, konuştukları argo dil bütün ayrıntılarıyla edebiyat eserlerinde yer alırken bu durumu kabullenilmez bulan çoğu çevreler natüralizme karşı savaş başlatıyordu. Gerçeğe olumsuz yönünden yaklaşan ve çirkinlikleri büyük bir zevkle tasvir etmeyi tercih eden natüralizm, bilimsel verilere dayanarak toplumu ve insanı analiz ettiğine, böylece de çıplak gerçeği yetkililerin gözü önüne serdiğine inanıyordu. Bu çalışmanın amacı natüralizmin Almanya'da nasıl geliştiğini ve bu ülkedeki farklı özelliklerini ortaya koymaktadır. Fransa'dakinden çok farklı bir şekilde gelişen Alman naturalizmi en önemli temsilcilerinden hareketle ele alınmıştır. Amaç sanayileşmenin edebiyatı nasıl etkilediğini ve hangi yeni ufukları açtığını göstermektedir.
Yayın Tarihi | 1991-03-01 |
Baskı Sayısı | 1. Baskı |
Dil | TÜRKÇE |
Sayfa Sayısı | 368 |
Cilt Tipi | Karton Kapak |
Kağıt Cinsi | 3. Hm. Kağıt |
Boyut | 12 x 20 cm |
Yayınevi | İşaret |

Nihilizme Eleştirel Bir Bakış
Prof. Dr. Acar Sevim
Thomas Bernhard, Almanca konuşulan ülkelerin en önemli çağdaş yazarlarından biridir. Eserleri güçlükle okunabilen ve anlaşılabilen Bernhard'ı okumak adeta "moda" haline gelmiştir. Görüşleri ve eserlerinde vermek istediği mesaj hakkında tartışmalar sürerken bu Avusturyalı yazarın fikirlerini benimseyenlerin ve onda kendinden birçok şey bulanların sayısı da giderek artmaktadır. Bu çalışmanın amacı yirminci yüzyıl Alman Edebiyatı'nın büyük yazarları arasında gösterilen Thomas Bernhard'ı ülkemizde tanıtmak ve temsil ettiği nihilizm felsefesine dikkat çekmektir. Eserleri Türkçe de dahil olmak üzere birçok dile çevrilmiş olan yazarın örneğinde. Batı insanının belki bir gün varacağı düşünce şeklini gözler önüne sermek istedik. Çok sayıda tiyatro eserini ve romanını kısa aralıklarla bastıran Avusturyalı yazar henüz tam anlamıyla değerlendirilmiş değildir. Kendisi hakkındaki esas hükmü edebiyat tarihçilerinden çok, kültür tarihçileri verecektir. Çünkü karşımızda sadece bir yazar değil aynı zamanda da önemli bir filozof bulunmaktadır. Çoğu zaman akıl karıştırıcı ve fazla sert fikirler yüzünden tepkiler çeken Bernhard sebep olduğu skandallarla da ünlüdür. Yazar yirminci yüzyıl insanının dünya düzenine karşı isyanını dile getirir. Yazdığı modern romanlar ve piyeslerdeki tipler sürekli onun düşüncelerini söylerler. Bunlarda ortaya konulan bütün görüşler Avusturyalı yazarın kendisine aittir. Bernhard'ı okuyan günümüzün bunalımlı modern insanı zaman zaman kendini bulacaktır.
ISBN | 9753500157 |
Baskı Sayısı | 1. Baskı |
Dil | TÜRKÇE |
Sayfa Sayısı | 320 |
Cilt Tipi | Karton Kapak |
Kağıt Cinsi | 3. Hm. Kağıt |
Boyut | 12 x 20 cm |
Yayınevi | İşaret |

Herder
Halk Milliyetçiliğinin Öncüsü
Prof. Dr. Acar Sevim
Herder kendini millî davaya adayan ilk Alman filoloğudur. Almancılık fikrinden aldığı güçle de bugünkü Germanistik (Alman filolojisi) bilim dalının öncüsü olmuştur. Herder ismi modern milliyetçiliğin tarihinde ve bu milliyetçiliğin teorisi bağlamında Almanya’nın sınırlarını aşan bir öneme sahiptir. Batı Avrupa’daki milliyetçilikten farklı olarak gelişen Alman milliyetçiliğinde filozofun payı büyüktür. Herder ancak Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra milliyetçilik üzerinde araştırma yapanlar tarafından ciddî bir şekilde ele alınmıştır. Çünkü bu büyük savaşın sonucunda Doğu Avrupa’da çok sayıda millî hareket Herder’in etkisiyle bağımsız devlet kurmayı başarmıştır. Milliyetçilik alanında yaratıcı bir beyin olan, 18’inci yüzyılın Alman düşünürlerinden Johann Gottfried Herder’in modern milliyetçilik üzerindeki etkilerini incelemek ve kendisini Türk okuyucusuna tanıtmak amacıyla kaleme aldığımız bu çalışmada zaman zaman Herder’in milliyetçilik anlayışının bizimkine büyük benzerlikler gösterdiğini göreceksiniz. Herder ne yazık ki ülkemizde fazla bilinmez. Klasikleşmiş Alman fikir adamları arasında adı gerektiği kadar anılmaz. Oysa Alman filozof Türk tarihinde de dolaylı olarak önemli bir rol oynamıştır. Alman Filolojisi okuyanlar onu Goethe’nin gölgesinde kalmış bir şair, filozof, eleştirmen ve ilâhiyatçı olarak tanırlar. Alman edebiyatı tarihi kitaplarında da adı 1770’li yıllarda Coşkunluk Akımının fikrî öncüsü, Aydınlanma’yı aşan filozof, Goethe’nin hocası ve dostu, daha sonra da Alman Romantizmi’nin fikir babası olarak geçer. Felsefe tarihi kitaplarında ise Herder tarih, dil ve sanat felsefecisi olarak ele alınır. Yani karşımızda felsefe, pedagoji, ilâhiyat, antropoloji, edebiyat eleştirisi, psikoloji, tarih ve sanat felsefesi gibi bilim dallarında ağırlığı olan bir filozof durmaktadır.
Yayın Tarihi | 2008-12-02 |
ISBN | 9944425889 |
Baskı Sayısı | 1. Baskı |
Dil | TÜRKÇE |
Sayfa Sayısı | 432 |
Cilt Tipi | Karton Kapak |
Kağıt Cinsi | Kitap Kağıdı |
Boyut | 13.5 x 21.5 cm |
Yayınevi | Bilge Kültür Sanat |
Yalnız Kurt
Prof. Dr. Acar Sevim
Kleist, Alman edebiyat tarihinde hak ettiği üne geç kavuşmuştur. Hayattayken kendisi ve eserleri fazla tanınmıyordu. Çok az sayıda çağdaşı onun sanattaki gücünün ve orijinalliğinin farkına varabilmişti. 19. yüzyılın sonlarına kadar sadece edebiyattan anlayan Almanlar arasında tanınıyordu, o dönemde ülkesinin kültür hayatı üzerinde önemli bir etki yaratamamıştı. Kleist ölümünden çok sonra lâyık olduğu ilgiyi gördü. Artık Kleist, Klâsik ve Romantik devirlerinde yaşamış en önemli şairler arasına girmiştir. Şair, Alman yazarlar arasında en fazla Prusyalı olan, Prusyalılar arasında da en fazla Alman olan kişidir. O, Gora Iwanowa’ya göre Almanya’nın en büyük millî şairidir. Kleist şimdiye kadar ülkemizde Alman Filolojilerinde bu yönüyle fazla tanıtılmamıştır. Oysa Kleist büyük bir Alman milliyetçisidir ve onun yazdığı her edebî eserin dünya görüşüyle ilgili olduğuna inanıyoruz. Bu kitapta dramlarını, hikâyelerini, şiirlerini, mektuplarını ve makalelerini milliyetçiliğe yaptığı katkı açısından ele aldık.
Yayın Tarihi | 2016-02-29 |
ISBN | 6059787321 |
Baskı Sayısı | 1. Baskı |
Dil | TÜRKÇE |
Sayfa Sayısı | 352 |
Cilt Tipi | Karton Kapak |
Kağıt Cinsi | Kitap Kağıdı |
Boyut | 13.5 x 21 cm |
Yayınevi | Yeditepe |
Bu sayfa German Language and Literature tarafından en son 12.06.2019 15:28:51 tarihinde güncellenmiştir.